Değerli okuyucu, bugün sizlere yıllar önce yaşadığım bir anımı anlatmak istiyorum. Avusturya Graz Teknik Üniversite-si’nde doktora tezime başladığım ilk aylardı (1980 yılı). Bölümden bir grup arkadaşla restorana gitmiştik. Yanımda oturan arkadaşım garsona, “Salatamda makine yağı istiyorum” diyerek siparişini verdi. Herhalde espri yaptı diye düşündüm. Garson hafif bir tebessümle ayrılmıştı. Daha sonra siparişlerimiz geldi. Arkadaşımın salatasına baktığımda makine yağına benzeyen yağ vardı. Koyu kahve – siyah bir renkti. Üzerine biraz da elma sirkesi ilave etmişti. Şüphesiz ki, makine yağı değildi. Merak edip sordum, “Kabak çekirdeği yağı” dedi. İlk defa görüyordum. “Biz Avusturyalılar buna bazen espri anlamında Maschienenöl (makine yağı, motor yağı) deriz”.

Dönüş yolunda kendisine, “Bu yağın bir özelliği veya ayrıcalığı var mı?” diye sordum. Avusturyalıların salatalarında kabak çekirdeği yağını tercih ettiklerini ve Steiermark eyaletinde yaşayan insanların genel olarak her türlü salatada bu yağı kullandığını anlatmıştı. Üniversitede yanında doktora yaptığım hocama sorduğumda, “Orta yaşın üzerinde rezidü idrar (idrar kesesinde bir miktar idrarın kalması, idrar kesesinin tam boşaltılamaması) şikâ-yeti olanlar, özellikle kabak çekirdeği yağını salatalarında kullanırlar. Sorunun çözümlenmesinde iyi bir yardımcıdır. Ayrıca, iyi huylu prostat büyümesine bağlı şikâyetlere karşı hem yardımcı hem de önleyicidir” demişti.

Kavrulunca etkisi azalıyor

Ülkemizde kavrulmuş kabak çekirdeği tercih edilen bir çerezdir. Çifte kavrulmuş olarak sunulan kabak çekirdeği en çok tüketilen şeklidir. Ancak, kavrulmuş kabak çekirdeği tüketimi, yukarıda söz konusu edilen şikâyetlere karşı çok daha az etkilidir. Bu anlamda kabak çekirdeğinin çiğ olarak tüketilmesi veya salatalarda yağının tercih edilmesi en doğru ve en etkili şeklidir. Yüksek sıcaklıklarda kavrularak damak tadına uygun hale getirilen kabak çekirdeğinin, prostat ve idrar kesesi şikâyetlerine karşı olumlu etkisi büyük oranda kaybolmaktadır.

İçeriğindeki etkin maddeler

-Tocopherol u Selenyum u Aminoasitler
– Delta-7-sterolglykosid u Delta-5-sterolglykosid u Magnezyum u Linol asit

Kabak çekirdeği veya kabak çekirdeği yağında bulunan tocopherol ve magnezyum kompleksleri, idrar kesesinin kas dokusu üzerinde olumlu etki yaparak, idrar kesesi irritasyonu şikâyetlerinde yardımcıdır.
Kabak çekirdeği veya yağı, ortalama yüzde 64 oranında doymamış linol asit içerdiğinden, sağlıklı beslenme açısından önemli bir besindir.

İyi huylu prostat büyümesine karşı koruyucu etkilidir

İyi huylu prostat büyümesinde (prostathiperplazi) etkili olduğu savunu-lan DiHidroTestosteron (DHT) hipotezi-dir. Dihidrotestosteron, testosteron hormonun farklı bir kimyasal formudur. Kabak çekirdeğinde veya preslenmiş yağında bulunan delta-7-Sterolglykosid etkin maddesi, kimyasal yapısı bakımından DHT’ye benzer.
Yapılan deneyler, kabak çekirdeğinde bulunan delta-7-Sterolglykosid’in, DHT’nin prostat büyümesi üzerindeki etkisini azalttığını göstermiştir. Yapılan klinik deneylerde kabak çekirdeğinin içeriğinde bulunan sterollerin, prostat dokusunu olumsuz etkileyen DHT düzeyini azalttığı gözlemlenmiştir.

Dikkat: Buradaki bilgilerin herhangi bir hastalığı teşhis amacı kesinlikle yoktur. Bir rahatsızlığınız var ise, mutlaka bir hekime danışınız.

Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu